Evlilik teklifi genellikle (genellikle dedim lakin henüz bir bayanın bir erkeğe evlilik teklif ettiğini görmediğim, duymadığım, okumadığım için ışık hızıyla cümlemin başına dönüp delete, delete, delete yapıp bu yükümlülüğün erkek kısmısında kalmasını tüm feministliğimle onaylıyorum) erkek birey tarafından bayan bireye zaman, mekan kavramını yaratıcılıkla sentezleyip toplumun en minik topluluğu olan çekirdek aileyi oluştarmaya yönelik öncü bir adım şeklinde en sığ haliyle tanımlayabilirim.
Kimi insan evlilik teklifi yapacağı günün hayatının en unutulmaz günü olmasını ister, bu tamamen kişinin tercih sebebidir. Bazıları da x tarihinde oynanacak Fb-Gs maçının unutulmaz bir gün olmasını ister. Kimine göre süt, kimine göre çikolata hesabı. Ne demiştik? Tercih meselesi...
Çeşitli planlar, süprizler, özel tarihler, atraksiyonlarla bu günü anlamlandırmak için çaba sarfedilir. İşte nedir bunlar? Evlenmeyi düşünen çiftlere birkaç fantastik örnek verecek olursak;
*Bon Jovi'nin All About Loving You klibinde izlediğimiz gibi, er kişi paraşütünü üstüne geçirip Empire State'in tepesine çıkar. Her gün aynı güzergâhtan işe giden sevdiceğinin aşağıdan geçmesini bekler, akabinde sevdiceği geçerken er kişi bir şekilde kendisini görmesini sağlar. (işte tam bu esnada izleyiciden; ''ohaa'', ''şimdi ne alaka ordan nası duycak bu hatun'' , ''yok ebenin yoğurtlusu''ve benzeri eleştirilere mahal vermemek için ''film işte'' diyoruz, geçiyoruz) mutlu son, paraşütte hepimizin beklediği soru canlanır New York semalarında ''Will You Marry Me?''
*Hüseyin Hatemi'nin Kezban Hatemi'ye yaptığı evlilik teklifi vardır ki benim favorimdir. ''Desti izdivacınızı talep etme cesaretini bana bahşedermisiniz?''
*Reklamlara bile konu olmuştur. İsmini hatırlayamadığım bir reklamda esas oğlan, sevdiği kızı balığa götürür. Sandalla bir süre açılıp, oltaları denize atarlar. Cin fikirli jönümüz oltanın iki ucuna takmıştır alyansları, kızımız oltayı çektiğinde ta ta taam o mutlu an.
Bazı çiftler olayı abartıp her 5 ya da 10 yılda bir nikâh tazeleme, gelinlik giyme, bekarlığa veda gibi organizasyonları tekrar tekrar düzenlerler. Bu konuyu başka bir başlıkta, başka bir gün incelemek için şimdilik kapatıyorum.
Geleyim asıl paylaşmak istediğim noktaya. Evlilik teklifi dedik, sonsuz mutluluk dedik, birbirini seven iki insan dedik, anı ölümsüzleştirmek dedik. Eksik olan ve bir erkek için en az, deveye hendek atlatmak, çoraplarını ellerini kullanarak çıkartmak, yumurta kırmak kadar zor bir konu var. Yüzük seçimi. yapılan istatistiklere göre, evlilik teklifi esnasında o minik kutudan çıkan yüzük çeşiti genellikle tek taştır. Ekstrem bir durum varsa anne-anneanne-babaanneden kalan yadigâr bir yüzük gelir tarihten o da hoştur.
Evlilik teklifi yapmayı düşünen marjinal olmayı amaç edinmiş, Greenpeace üyesi er yiğitler! Sözüm size, çim yüzük alın, çimlenin... Görselde görüldüğü gibi,
tamamen çim olup, canlı bir yüzüktür. Sizde, "maksadı umumiyetimiz odur ki acizaneyi taciz etmek değil bilakis efkarı umumiyede bir aile bacası tesis etmektir zaati alizinizin desti izdivacına talibim" diyerek bu yüzüğü hediye edip, aşkınızı her daim sulayıp, canlı tutun.